Categories: gezilecek yerler

Kubilayhan Doğukan

Paylaş

Mezopotamyanın en ünlü antik kentlerinden birisi olan Dara tarihte İskender ve Dara’nın savaşına şahitlik etmiştir. 40m derinliğindeki yer altı yerleşim alanının hala ayakta kalması bu antik kentin Mardin bölgesindeki ününü bir hayli yükseltmiştir. Haydi gelin birlikte tarihin en nadide eserlerinden birisi Dara’yı daha derinden inceleyelim.

Dara’ nın tarihine doğru kısa bir yolculuk

Tarihi bir hazine olan, gün yüzüne çıkmayı bekleyen gizemli şehir Dara. Mardin ilinin 30 km güneydoğusunda, Mardin-Nusaybin karayolu üzerinde yer almaktadır. 506’da (MS 6. yüzyılın başı) kurulan Dara antik kentine Anastasiopolis adı verilmiştir. Bu arkaik yerleşim, Yukarı Mezopotamya’nın en ünlü antik kentlerinden biridir. Tarihe Dara kalesi olarak geçen, su sarnıçları, tiyatrosu, su değirmeni, barajı(subenti), mahsarası, köprüsü, kilisesi, çarşısı , deposu, tophanesi ve sonradan zindan olarak kullanılmış 40 metre derinliğindeki yeraltı yerleşimi halen ayakta olup ziyaretçiler tarafından keşfedilmeyi bekliyor.

Burası eski Mezopotamya bölgesinin en ünlü kentiyken bugün misafirperverlikleriyle bilinen küçük, tatlı bir köy yerleşimi halini almıştır. Yerleşim Büyük İskender ile Dara’ nın savaşına da sahne olmuştur. Kent İran Hükümdarı ünlü Darayuvaşi tarafından kurulmuştur. Fakat çeşitli dönemlerde İranlılar ile Romalılar arasında el değiştirmiştir.

VII yy.sonlarına doğru Emeviler’in daha sonra Abbasiler’in XV yy.da Türklerin eline geçmiştir. Dara antik kentinin kalıntıları 9 km’lik geniş bir alana yayılmış ve çoğunlukla kayalara oyulmuştur. Ziyaretçiler, köyün çevresindeki muhteşem bir titizlikle kayaya oyulmuş mağara evlerini görebilir ve buradaki yaşanmışların izlerini hissedebilirler.

Bir Ahamani olan Darxis tarafından M.Ö.530-570 te parsedia (dinlence) olarak inşa edilen dara antik kenti; Mezopotamya’nın Efes’i kabul edilir ve bu arkaik yerleşim, turistler tarafından sık sık ziyaret edilen Yukarı Mezopotamya’nın en ünlü antik kentlerinden biridir.