İçinden akan çeşmenin çıkardığı ses ile mistik bir hava hissedersiniz. Tarihte pozitif bilimlerin verildiği yani bir çeşit yüksek okul okul özelliği taşır. Artuklu döneminde 15. yy.da Akkoyunlu hükümdarı Cihangir’in oğlu Kasım Mardin’e atandıktan sonra bu medreseyi yaptırmıştır. Bu medresenin içinde öldürülmüş olduğundan kanının medresenin duvarlarında baki kaldığına inanılır.
Kasımiye Medresesinin içinde bulunan çeşmeden akan su; doğumu, döküldüğü yer; çocukluğu ve gençliği, sonraki ince uzun bölüm; olgunluk ve yaşlılık çağını temsil eder. Buradan büyük bir havuzda biriken su da ölümü anlatır. Bu su, havuzdan kanallarla büyük bir ovaya ulaştırılır. Burada da toprağa geri döneceğimiz ve muhtelif yaşam formlarında tekrar doğacağımız anlatılır.
Bu medresenin içinde kapısı yarım insan boyunda olan 2-3 metrekarelik sınıflar vardır. Kapıların bu kadar küçük yapılmış olma nedeni içeriye giren kişiyi eğilmek zorunda bırakmak ve buna müteakip içerde bulunan kuran ve ilme saygıyı perçinletmek olduğu söylenegelmiştir.
Güney cephesinden, bir taç kapının bağladığı beşik tonozlu bir koridordan geçilerek girilir. Batısında diğer kısımlarla girişi aynı olan, bağımsız bir mescit mekânı vardır. Doğuda iki kat boyunca yükselen camisi mevcuttur. Portalden girilen revaklı büyük avlunun etrafında, iki kat üzerine revaklar arasına dizilmiş hücrelerden oluşmaktadır. Avlunun kuzeyinde, ikinci katı da kesen büyük eyvan ve onun önünde bir havuz mevcuttur. Burası tek başına bir medrese olarak değil bir külliye gibi düşünülmüş olmalıdır. Yanında bulunan zaviye-türbe bunun kanıtıdır.
Bu medrese Bölgede ilmin ve bilimin merkezi olmuştur. Şimdi bile dimdik ayakta olan medrese gezilip görülecek Mardin’in en güzide mekanlarındandır…